10 Haziran 2011 Cuma

Kesanli Enver Usta Satir Et

Keşanlı Enver Usta Satır Et’in İstanbul’daki ilk şubesi, her ne kadar uzakta olsa da, bizi epey memnun etti. Makul fiyatlara kendinize güzel bir ziyafet çekmek için Beylikdüzü’ne doğru yol almaya değer.



Her geçen gün yeni yerleşim ve iş yerleriyle büyüyen Beylikdüzü semtinde yeni bir yol üstü lezzet durağı var şimdi. Edirne’nin Enez ilçesindeki Küçükevren köyünde yıllardır satır et servis eden Keşanlı Enver Usta Satır Et hem civar sakinleri, hem yoldan geçen Trakya yolcuları, hem de iyi yemek için kentin uzak yerlerine gitmekten gocunmayan İstanbulluları sevindirecek büyük bir şube açtı Beylikdüzü’nde. E-5 karayolunun üstünde yer alan restoran baharda hizmete girecek bahçesiyle epey büyük ve ferah bir binada yer alıyor. Restoranların sahibi, Enver Usta’nın oğlu Celal Bey restoranlarında satır etle beraber Trakya meze ve içki kültürünü de sunmaya çalıştıklarının altını çiziyor.

Satır etin ne olduğunu soracak olursanız hemen anlatalım. Mucidi olan Keşanlı Enver Usta tarafından 1970’li yıllarda türlü denemeler sonucu bugünkü lezzetine kavuşan satır et, üretiminde yalnızca beş-yedi aylık arasında olan, özellikle Güney Trakya’da (Keşan, İpsala, Enez) yetişen süt kuzularıyla hazırlanıyor. Satır Et üretiminde kullanılan kuzular kesildikten sonra 48 saat içinde 0-4 derece arasındaki sıcaklıklarda dinlendirilerek etin yumuşaması sağlanıyor. Satır etin işlenmesi aşamasında sinir, damar, kemik, kıkırdak ve zar gibi etin sertleşmesine ve tadını kaybetmesine sebep olabilecek tüm maddeler ayıklanıyor. Satır etin en büyük özelliği ise herhangi bir makine ile değil, binlerce satır darbesi vurularak kıyılması. İçerisine kuyruk yağı, böbrek yağı ve iç yağ gibi herhangi bir katkı eklenmeden hazırlanıyor, tel ızgarada ve meşe kömürü ateşinde pişiriliyor.

Satır etle ilgili bu kadar teknik detay verdikten sonra menüye göz gezdiriyoruz. Önce tarhana çorbasıyla başlamanızı öneririz, gerçekten tatmaya değecek lezzette. Et faslına geçmeden önce ortaya birkaç meze söyleyebilirsiniz. Mezelerin hepsi yine Trakya yöresine ait. Közlenmiş patlıcanla yapılan manca, şakşuka, peynir ve biberle yapılan kesikli biber, Girit ezme, biber borani gibi mezelerin hepsi leziz. Köy yoğurdu ve turşular Keşan’dan geliyor. Et olarak satır et ve sebzeli satır etin yanı sıra, tavuğun da satır eti yapıldığını belirtelim. Satır etin içinde kullanılan baharatlar et tadını bastırmadığı için güzel. İki kişilik hazırlanan kelle kapama da yine buranın ünlü ve sevilen bir et yemeği. Ciğer sevenler hafif bir şekilde pişirilen ciğer ızgarayı da denemeli. Tatlı olarak iki seçenek var: Peynir helvası ve revani. İkisinin de lezzeti tatmin edici. Menüyle ilgili sorularınızın cevaplarını servis elemanlarından rahatça alabilirsiniz, bilgileri tam. Ayrıca servis hızı da epey etkileyici. Restoranda içki servisi var. Tekirdağ rakısı elbette içki menüsünde yer alıyor; diğer alkollü içecekler ise bira ve şarap.

Celal Bey “İstanbul’daki ilk şubemiz için bu lokasyonu hem Tüyap’ın yakınlığından, hem de Edirne yolu olmasından dolayı seçtik” diyor ve kentte 2012’den itibaren başka şubeler açma isteklerinin olduğunu da ekliyor.

Menüden
Satır et 14 TL
Ciğer ızgara 13 TL
Tarhana çorbası 3 TL
Peynir helvası 6 TL
Tekirdağ rakısı (70 cl) 75 TL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder