Açalya Öralay ve Nalan Ertem ortaklığıyla kurulan Cake Studio’nun kuruluş öyküsü istediği işi yapamayanlar için ilham verici cinsten. İhracat sektöründe uzun yıllar çalışan Nalan Hanım, yaptığı işten sıkılıp istifa edince soluğu İngiltere’deki Cordon Blue’da almış. 9 ay hızlandırılmış eğitim alan Nalan Hanım, Türkiye’ye döndüğünde Kalamış’ta Cake Studio’yu kurmuş. Öncesinde restoran işletmeciliği yapan Açalya Hanım’la ortak bir arkadaşları vasıtasıyla Nalan Hanım tanışınca iş Cake Studio için ortaklığa gitmiş. Cake Studio şu an birçok firmanın tatlı tedarikçisi olarak İstanbul’da hizmet veriyor. Biz de firmanın ortaklarından Açalya Hanım’la tatlı bir sohbet gerçekleştirdik.
Kalamış’ta başlayan Cake Studio üretim yapmaya başladıktan hemen sonra toplu işler almaya başlamış, üretimhanede ürünlerin günlük yapıldığını ve o gün ne yapılırsa onun satıldığını söyleyen Açalya Hanım, toplu siparişler çoğalıp talep artınca Cake Studio Kalamış’tan taşınma kararı alarak, Ataşehir’de bir şube daha açmış. Etiler’de de bir franchise denemesi geçirmiş. Aldıkları ilk toplu siparişin John’s Cafe olduğunu söyleyen Açalya Hanım, firmanın cheesecake tedarikçisi olarak yola başladıklarını belirtiyor. Ardından City Farm’ın organik ürünlerini üretmeye başlayan firma şu an pek çok kurumsal zincir işletmenin çözüm ortaklığını yapıyor. Toptan satışlara ağırlık vermeye başlayan firmaya Kalamış’taki yer ufak gelmeye başlayınca Küçükbakkalköy’e taşınmış ve taşınırken aldıkları radikal bir karar ile de diğer şubelerin hepsi kapanmış. Kalamış’taki yer de Electrolux’den gelen yemek okulu yapma fikriyle birçok tanınmış şef ile birlikte çalışılan bir okul haline gelmiş.
Müşteriden gelen isteğe göre kişiye özel ürün…
Perakende ve toptan satışın aynı anda yürütülmesinin çok büyük zorlukları olduğunu söyleyen Açalya Hanım, beraber çalıştıkları personelin özellikle eğitimli olmasına da çok büyük önem verdiklerini belirtiyor. İş yerindeki denetimlerin bizzat kendileri tarafından yapıldığını söyleyen Açalya Hanım, müşteri memnuniyetinin kendileri için önem taşıdığı vurguluyor. Müşteriden gelen isteğe göre kişiye özel çalışmalar yaptıklarını söyleyen Açalya Hanım, her müşteriye ayrı tasarımlı işler çıkardıklarını belirtiyor.
Cake Studio’da sürekli ve hızlı gelişim var…
Mağazaları içinde barındırdıkları kafelerinde dünya çapında Alman firma Tchibo’nun da tedarikçisi olan Cake Studio, Tchibo ile çalışmaya başladıklarında Türkiye’de 2 şubesi varken bugün 42 şubesi olduğunu belirtiyor. İstanbul dışında da hizmet vermeye başladıklarını söyleyen Açalya Hanım, ilk siparişlerini Afyon’dan aldıklarını belirtiyor. Cake Studio’nun kendini sürekli ve hızla geliştirdiğini söyleyen Açalya Hanım işe başladıklarında 3 kişi olan personel sayısının bugün 42 olduğunu belirtiyor. Bir süredir -18 derecede muhafaza edilen donuk ürünler de üretmeye başladıklarını söyleyen Açalya Hanım, donuk pastaların bu kadar kısa sürede kabul görmesini Türkiye’de pasta kültürünün ilerlemesine yoruyor. Kahve zincirleri, oteller, restoranlar, havalimanları vb işletmelerin çözüm ortağı olarak hizmet veren Cake Studio, perakende olarak da market zincirlerinde yer alıyor.
“Ürün seçiminde kaliteden ödün vermek yok”
Ürün kullanımında nelere dikkat ettiklerini sorduğumuzda Açalya Hanım, ham madde seçiminde kesinlikle kaliteden ödün vermediklerinin altını çizerek kendilerini farklı kılan özelliklerden birinin de doğru ürünü kullanmak olduğunu söyledi. Pastanın görüntüsünden önce muhakkak içeriğine baktıklarını söyleyen Açalya Hanım, hep aynı lezzette ürünler sunmanın da kendileri için çok önemli olduğunu belirtiyor. Uzun süre aynı personelle çalışmanın da ürün kalitesini olumlu etkilediğini söyleyen Açalya Hanım, takım çalışmasının önemine inandığını söylüyor.
Cake Studio, el yapımı lezzetinde ürün sunar…
50-60 çeşit ürünün sürekli üretildiğini belirten Açalya Hanım 150 farklı çeşit ürünle Cake Studio’nun hizmet verdiğini söylüyor. Müşteri talepleri doğrultusunda AR-GE çalışmaları yaptıklarını belirten Açalya Hanım yurt dışındaki yayın organlarını, fuarları ve sektördeki yenilikleri de muhakkak takip ettiklerinin bilgisini veriyor. Beğenilen tatları Türk damak tadına uyarladıklarının altını çizen Açalya Öralay, cheesecake, pasta, tuzlular ve kurabiyeler için ayrı departmanlar kurduklarını ve her departmanın ustasının başka olduğunu söylüyor. Mutfak ekipmanları seçiminde de titiz davrandıklarını belirten Açalya Hanım, işçiliğin önemli olduğunu söyleyerek otomasyonun da şart olduğunu düşündüğünü ekliyor. El yapımı lezzeti hiçbir zaman kaybetmemenin Cake Studio için önemli olduğunu vurguluyor. ISO standartlarında çalışan firma bu disiplinini belgelendirmiş. Hijyene çok büyük önem veren Cake Studio, gıda mühendisleri kontrolünde gıda laboratuarlarında sürekli testler yaptıklarını ve %100 gıda güvenliği sağlamaya çalışıyor.
“Yerel lezzetler üzerinde çalışmalar yapacağız”
Pastacılık sektörünün Türkiye’de henüz gerektiği kadar gelişemediğini söyleyen Açalya Hanım, yurt dışında edindiği izlenimlerle Türkiye’yi karşılaştırdığında pasta kültürünün çoğu kesimde henüz oluşmadığını belirtiyor. Unlu mamullerin pastaya nazaran daha çok tercih edildiğini söyleyen Açalya Hanım, yerel lezzetlerin üzerinde değişiklikler yaparak ürün çeşitliliklerini artıracaklarını ve sektöre hareket kazandıracaklarını dile getiriyor. Açalya Hanım, bundan 10 yıl sonra sektörün çok gelişeceğini ve bunun da Cake Studio’nun yenilenmesi demek olduğunu düşünüyor.
Türkiye’nin dört bir yanına aynı kalite aynı lezzet…
Son olarak Açalya Hanım Cake Studio’nun donuk pasta sektöründe ilerleyeceğini, soğuk satışını hızlandıracaklarını, çalıştıkları lojistik firmaları ile de Türkiye’nin dört bir yanına ürün taşıma imkanına sahip olduklarını ekliyor. Türkiye’nin her yerine aynı kalitede aynı ürün dağıtıldığını ve bunun kendileri için çok önemli olduğunu söyleyen Açalya Hanım şu anki müşteri potansiyelinin 4 katını hedefleniyor ve Cake Studio olarak çalışmalarına bu yönde ağırlık veriyor.
Kaynak: Food in Life Gastronomi Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder